ağrı dağı |
Ağrı Dağı Nuh tufanıyla ünlenmiştir. Tevrat'ta Nuh'un gemisinin Ağrı Dağı'nda olduğuna inanılmaktadır. Kutsal kitapta burası Ararat diye geçer. Yabancılar da buraya Ararat adını vermişlerdir. Tarih boyunca pek çok uygarlığa evsahipliği yapmıştır. Bunlar Hititler, Asurlar, Urartular, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklı ve Osmanlılardır.
Ağrı Dağı güneydoğu yönünde aynı kaynaktan farklı bir yer olarak Küçük Ağrı Dağı'nı oluşturmuştur. 3896m. yükseklikteki bu dağ aynı taban üzerinde bulunmakta olup 2512 m. yükseklikteki Serbulak Geçidi'yle birbirinden ayrılmaktadır. Ancak Küçük Ağrı Dağı Büyük Ağrı Dağı'nın görkemi ve büyüklüğünü daha çok ortaya çıkarmaktadır.Ağrı Dağı'nın zirvesinde bulunan buzullar binlerce yıllık toktağan kar tabakası ile kaplıdır. Bu kalın buzul sayesinde dağın krater ağzı görülmemektedir.
Yerli halk Ağrı Dağı'nın görkemi karşısında zirvesine çıkılamayacağını düşünmektedir. Oysa ki 9 Ekim 1829 yılında Nuh'un Gemisini araştırmak için tırmanışı gerçekleştiren kişi Prof. Dr. Friedrich Von J.Parrot'tur. Türklerden ilk tırmanışı 1854 yılında yapan Osmanlı subayı ve eğitimcilerinden oluşan gruptur. Zaman içinde çok sayıda tırmanış gerçekleştirilmiştir. Dağın zirveye ulaşımı en kolay olan rotası Doğubeyazıt üzerinden Eli köyü'nden yapılmaktadır. Tırmanış için en uygun zamanlar Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Özellikle 3000m altındaki yerlerde ilkbaharda karların erimesiyle çok sayıda çiçeğin açtığı görülmektedir.